23 Mayıs 2017 Salı

DOKUNMADAN - Nermin Yıldırım



314 sayfa
Roman
Hep Kitap
1. Baskı: Mart 2017

Hani bazı kitaplar vardır şevkle okursun, romanın kahramanıyla birlikte maceralara atılırsın, heyecanlanırsın, sevinirsin, üzülürsün, yüreğin ağzına gelir, rahatlarsın...

Sonra bu duygu seli bitmesin istersin, sayfalar aktıkça birlikteliğinizin sonu da yaklaşmaktadır çünkü; o sebepten yavaştan alırsın, kalkıp bir çay koyarsın kendine...

Türlü bahanelerle oynadığın uzatmaların da sonuna geldiğinde bir hüzün kaplar içini ama aynı zamanda bir gülümseme yayılır suratının orta yerine...Bir romanın seni bu denli etkileyeceğini ve mutlu edeceğini görmek bir kez daha şaşırtır seni...

Ve yazarına karşı büyük bir sevgi taşar içinden. Minnet duyarsın bu satırları yazdığı ve senin dünyana tahmin ettiğinden daha büyük bir iz bıraktığı için...

İşte ben böyle bir kitap okudum...

Nermin Yıldırım'ın Unutma Beni Apartmanı adlı kitabını okumuştum daha önce. Dili kullanım şekline hayran olmuştum. Bu kitapta da durum değişmiyor. Müthiş bir anlatım ve tahlil gücü var yazarın! 

Bu sefer bize Adalet'in hikayesini anlatıyor Nermin Yıldırım.

29 yaşında, kendini bildi bileli suçluluk duygusuyla yaşayan, öleceğini öğrenmenin şaşkınlığıyla hayat muhasebesine girişen genç bir kadın Adalet...

Hayatın normal seyrinde, sıradan şeylerden bile kendisine bir suçluluk kaftanı biçmeyi adet edinmiş olan Adalet, kendisini kötü bir insan olduğuna inandırmış; yıllarca taşıdığı bu yükün altında ezilmiştir. 

Ve öleceğini öğrendiği anda ruhunu huzura erdirmek, günahlarından arınmak için işlediği ilk bilinçli kötülüğün izini sürer hafızasının derinliklerinde.

Acaba nerede bozulmuştur masumiyeti? İlk kimin canını yakmıştır?

Bile isteye yaptığı ilk kötülüğü hatırladığındaysa onu telafi etmek için maceraya atılmaktan çekinmez Adalet.

Tabi el mahkum siz de peşinden gideceksiniz;) Ama emin olun çok memnun kalacaksınız;)

Altı Çizilenler :

"Hayatta bazı şeylerin varlığı uzun boylu düşünmemek kaydıyla kabul edilir. Ben de er geç ikametimi tahtalıköye aldıracağımı bilsem de, malum akibeti yok sayarak yaşamaya çalışıyordum."

"Neyse ki sırrına babaanneler dahil kimselerin eremediği şu acayip alem, içinde çalkalanan hislerimizle birlikte ha babam deviniyor. Biz bitti sandıkça başlamayı, durdu dedikçe dönmeyi, bizden azade ama yine de bizimle birlikte devridaimi sürdürüyor. Onun serkeş ritmi sayesinde kimse sonsuza dek aşık, dertli veya dehşet içinde kalamıyor. Her şey kendini usulca kendinden sonra gelecek olana devşiriyor."

"Suçluluk illeti, işlediğim suçlardan çok daha fazla zorlaştırdı hayatımı. Çünkü suç saklansa da, suçluluk kalır. Yastığın üzerinde uykusuzluk lekesi, kalpte kimliği meçhul ağrı, kursakta bekleyen taş gibi kalır."

"Televizyonda söylüyorlardı geçen, karadelikler yakınlarındaki yıldızlardan kopan parçaları yutarak büyüyormuş. Tıpkı insanlar gibi. İnsanlar da içlerinin karanlığını, ruhunu emdikleri başka insanların aydınlığı ile besliyor."

"Bazı yaralar hiç kapanmıyor. Bazı eller bazı saçları okşamayınca, bu minicik, aptal, önemsiz şey yaşanmayınca, bazı hayatlar geri dönüşsüz biçimde tarumar oluyor."

"Psikoloji ve matematik bilimleri birbirine hiç benzemiyor. Kalple ilgili çıkarma işlemlerinde gidip komşudan bir onluk alamazsınız. Onun yerini tutar kendinizi sıfıra tamamlarsınız. Ben de öyle yaptım. Beni istemeyenleri ben hiç istemedim. Başkaları kalbimi kıracağına, bizzat kendim parçalayıp, artık doğru vakti göstermeyen bir saat gibi cebinde taşımayı seçtim."

"Anlatmakta en az işe yarayan vasıta kelimeler. İçleri mi boşaldı, hor mu kullandım, yoksa sadece yaşlandım mı emin değilim. Bildiğim şu ki, artık kelimelere güvenecek, kendimi onlara emanet edecek safdil zamanları geçtim. Susmanın bir ifade biçimi olduğunu savunmuyorum.  Ben sadece anlatmayı denemekten vazgeçtim."

"Geçmişe özlem duymak, asla dolmayacak boşlukların, kovuklarını belli etmek ister gibi zonklamasına neden olsa da, bir yanıyla bana hep iyi gelirdi. Vaktiyle var olmuş bir yokun nazikçe kendini anımsatmasıydı neticede bu sızı. Özlenmeye hak kazanacak denli mutlu etmiş bir lütuftan geriye kalana, sızı bile olsa teselli diye bakardım."

"Sevgi, aşk, özlenmek bunlar talep edilmez. Sen talep ettiğin için değil, birileri vermek istediği için alırsın alacağını varsa. Kalbin arz talep dengesi piyasalarınkine benzemiyor."

"Biz insanlar, hepi topu 70 yıllık bir ömrü, tutunacak dal, sığınacak liman, boğulacak deniz aramaya harcayan zavallıcıklar; türlü hatalara diyet niyetine ömrümüzü eritiyor, labirentteki fareler misali çıkış yolları ararken, kaybolmanın ve kaybetmenin kederinden, bulmanın neşesine daireler çiziyor olabilir miydik?"

"Niye susardı peki insan, neden başını öte yana çevirirdi? İçindeki iblisten değil, dışındakilerden korktuğu için. Yanlış mahcubiyetler yüklenmeye talimli olduğu için. Başkalarının açısından muaf kalabileceğini sandığı, felaketlerin bulaşıcı olduğunu anlamadığı için. Başını öte yana çevirip susar ve kendinden hem bir cehennem hem de bir cehennem zebanisi yaratırdı. Sonra o cehennemde kendi de yanardı."

"Artık anlıyorum, insan görkemli güzelliğini ölene dek bilmiyor. Ne dünyanın,  ne kendisinin. Kalbin terazisi,  yitirilmemiş hiçbir şeyin kıymetini hakkıyla ölçemiyor."

Kitap Tanıtımından:

Adalet, yirmi dokuz yaşında genç bir kadın. Hayata ve insanlara dokunmadan, ne mutlu ne mutsuz, öylesine yaşayıp gitmektedir. Ta ki doktoru, ölümcül bir hastalığa yakalandığını söyleyene dek... Hastalığı için kendini suçlayan Adalet, hayatını didik didik ederek, ilk günahını, masumiyetini kaybettiği ilk gerçek suçunu bulmaya çabalar. Bu uğurda çıktığı yolda kendiyle de, içinde yaşadığı ülkeyle de yeniden tanışacaktır. Dokunmadan, kahramanın hayatı sorguladığı, değişimi yaşadığı ve belki de aşka rastladığı sürükleyici bir yolculuğa davet ediyor okuru.

2 yorum:

  1. Ben de yayımlandığından beri okuyacağım ama bir türlü sıra gelmedi:( Bu arada çok hoş tanıtım olmuş elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  2. Kitap Ağacı Adana grubumla bu ay okumak için bu kitabı seçmiştik. Hakkında böyle güzel yorumlar duyduğuma sevindim. Nermin Yıldırım'ı hiç okumadım ama bu yorumdan sonra kendisiyle tanışmak için sabırsızlanıyorum.

    YanıtlaSil