Everest Yayınları
324 sayfa
Buket Uzuner’le üniversite 1. sınıfta
zorunlu olarak okutulan Balık İzlerinin Sesi isimli kitabı sayesinde
tanışmıştım. Zorunluluktan mıdır nedir kitabı güç bela okumuş bir daha da Buket
Uzuner okumam demiştim. Kitabın konusunu dahi hatırlamıyorum şu anda. Zorunlu
olarak yapılan her şeyin ters teptiğini, bünyemde alerji yaptığını bilmeme
rağmen yıllarca elim gitmedi Buket Uzuner’in kitaplarına... Ta ki geçen sene
okuduğum Kumral Ada Mavi Tuna’ya kadar…
Kumral Ada Mavi Tuna’yı o kadar
beğendim ki yazarın diğer kitaplarını da okumalıyım hemen dedim. Ardından İki
Yeşil Su Samuru’nu okudum ve onu da çok beğendim. Yazın Öyküleri ise beklemede
kaldı biraz. Haziran ayında işlerimin yoğunluğu dolayısıyla hafif bir şeyler
okuyayım, romana başlarsam hemen bitiremem, başını sonunu unuturum, kısa kısa
öyküler iyi gider diyerek başladım Yazın Öyküleri’ne…
Bu kadar girizgâhtan sonra
gelelim kitabımıza. Yazarın daha önce de yayımlanmış bulunan öykülerinin
derlendiği kitapta 15 tane öykü var.
Fantastik öğelerin olduğu “St.
Petersburg’da Feodor Diye Biri”, “Şairler Şehri” öyküleri ile “İkizlerden Biri”,
“Otuz Yedi Yaş”, “İçinden Deniz Geçen Şehir”, “Şiirin Kızkardeşi Öykü” favori öykülerim
oldu.
Yalnız “kısa kısa, bağımsız
öyküler kolay okunur” demekle yanılmışım, laylaylom eğlencelik bir kitap değil
yani. Yazarın dili çok güzel, sade ama kolay ilerlemedi kitap. Öykülerin anlamı
yoğun, her öyküyü sakin kafayla okuyup, okuduktan sonra da sindirmek, arkanıza
yaslanıp gözlerinizi kapatıp öykü üzerine düşünme ihtiyacı hissedeceksiniz yani
en azından ben öyle hissettim.
Kitap Tanıtımından
İnsanların yaz okumalarının peşine düştüğü sıcaklarda onlara inat bu kitabın adını YAZIN ÖYKÜLERİ koydum. Hikâyeye öykü, edebiyata yazın diyerek büyümüş benim kuşağıma selam yollamak için YAZIN ÖYKÜLERİ. Çantanıza, cebinize ve içinize öyküler sığsın, sizi yalnız bırakmasın, edebiyatın şifası üzerinize olsun diye...
ALINTI:
Düşmekten korkmadan yükselmek ne güzeldir!
Her şeyin uyumlu, canlı, dehşetli, sevinç dolu olduğu kısa zamanlı bir sevgi tünelinde doludizgin koşuyoruz. Bir yerlere çarpsak, bir yanımız incinse, kanasa, kırılsa, ancak bu tünelin dışına çıktığımızda canımız yanacak, çok iyi biliyoruz. Bu tünelin içinde hiçbir sorun, kaygı, hiçbir tehlike yok...
...
Bu bir Yazdönümü gecesi... Yazdönümü gecesinde her insanın mutlaka bir sevgilisi olmalıdır!
ALINTI:
Düşmekten korkmadan yükselmek ne güzeldir!
Her şeyin uyumlu, canlı, dehşetli, sevinç dolu olduğu kısa zamanlı bir sevgi tünelinde doludizgin koşuyoruz. Bir yerlere çarpsak, bir yanımız incinse, kanasa, kırılsa, ancak bu tünelin dışına çıktığımızda canımız yanacak, çok iyi biliyoruz. Bu tünelin içinde hiçbir sorun, kaygı, hiçbir tehlike yok...
...
Bu bir Yazdönümü gecesi... Yazdönümü gecesinde her insanın mutlaka bir sevgilisi olmalıdır!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder