240 sayfa
Nemesis Kitap
Çeviri: Levent Ademov
8. Baskı: Ekim 2015
Kitabı, D&R'ın 9.90'lık standından almıştım. Arka kapak yazısı çok ilgimi çekmişti.
Ne demiş efendim arka kapakta?
"Bu kitap, dünyaca ünlü psikanalist Sigmund Freud'un ve onun dört kız kardeşinin gerçekte de yaşanmış sarsıcı öykülerini anlatmaktadır. Freud, İkinci Dünya Savaşı döneminde Viyana'ya girmek üzere olan Hitler'in yaratacağı yıkımdan kurtarılmak için Londra'ya götürülür. Ona Londra'ya geçmesi için yardım eden kimseler, yanına almak istediği insanların isimlerini bir liste haline getirmesini isterler. Freud o listeyi hazırlar. Eşi ve çocukları dışında eşinin ailesi, doktoru, doktorunun ailesi, hizmetçileri, hatta küçük köpeği bile vardır listede. Ancak dört kız kardeşi yoktur.
Freud'un seçimi kardeşlerinin kaderini nasıl şekillendirecektir?
O karanlık günlerde verilen bir sınavdır belki de yaşananlar; kardeşlikle ilgili bir sınav. Belki de bir iç savaş; galibi de mağlubu da belli olmayan... "
Yani Nazi zulmünden kaçma fırsatı varken ve yanında götürebileceğin kişileri seçme şansı tanınmışken, insan niye ailesinden sonra oyunu kız kardeşlerinden yana kullanmaz diye merak etmiştim açıkçası.
Freud'un bu davranışının altında yatan nedenleri okuyacağımı sanmıştım kitabı alırken.
Okumaya başlayınca, ha şimdi ha bu bölümden sonra Freud'un niye kardeşlerini geride bıraktığını anlatacak derken bir baktım kitap bitti:)
Freud'un en çok sevdiği kardeşi Adolfina'nın ağzından anlatılıyor tüm hikaye.
Çocukluktan itibaren Adolfina'nın Freud'la olan yakın ilişkisi, annesinin Adolfina'ya olan soğuk davranışları ve bu durumun Adolfina'da açtığı büyük yaralar, Adolfina'nın hayatındaki hayal kırıklıkları ön planda daha çok.
Adolfina'nın iç dünyasını okuyoruz aslında, Freud ve diğerleri yan karakterler.
Sözün özü kolay okunan bir kitap ama benim gibi Freud'un davranışı üzerine çözümlemeler beklerseniz hayal kırıklığına uğrarsınız...
Altı Çizilenler:
"Bu dünyaya gelecek kuşaklarını bırakanların, dünyadan daha zor göç ettikleri söylenir; çünkü ölüm onları kurdukları dünyalarından ayırır."
""Affedilecek bir şey yok," dedim ona. Yaptığın hiç bir kötülük yok. İyi bir şey yapma imkanını kaçırdın o kadar. Hepimiz hayatımızda bazen çok iyi şeyler yapma imkanını kaçırıyoruz. Kaçırdığımız imkanlardan hangisinin kötülüğe bir insanı yutma iznini vereceğini bilemeyiz."
"Mutluluk tıpkı günah gibi ona bakanların gözündedir."
"Ölümün yaklaştığı insanlara bakarken, ölürken herkesin farklı olduğunu ama yine de herkesin birbirine benzediğini düşündüm: herkes nefes vererek can veriyor, fakat herkes kendine göre nefes veriyor."
"Baksana etrafımızda ne kadar güzellik var. O da ne kadar çok teselli demek. Tabii bu da teselli kadar çok acı var demek. Çünkü tesellinin her zaman bir nedeni vardır "
"Delilik bir şeyin yeşil olduğunu görmek, fakat herkesin onun kırmızı olduğuna seni inandırmasıdır."
"Bütün normal insanlar aynı şekilde normaldir; ama her deli insan kendine özgü bir şekilde delidir."
"Zamanında görülmesi gereken bazı şeyler var. Ne daha erken ne de daha geç."
" Deliliğin ve normalliği ayıran şey korkudur. Normallik delilikten korkuyor, delilik de normallikten. Eğer delilik normalliğin gerçeklerini kabul ederse, gerçek dışı yarattıklarını görür ve onlar da yok olur, onların yok olmasıyla delilik de yok olur. Eğer normalliğin deliliği dikkatlice incelerse, orada sadece delilik için değil, kendisi için de dayanılmaz gerçekleri görür, dış cephesi patlar, zırhı kaybolur, yanında taşıdığı normallik dediği bütün anormallikler ortaya çıkar ve bu yıkılan normalliğin yerinde delilik hükmeder. O diğer şeyle yüz yüze gelmemek delilik içinde normallik içinde ölüm demek, kendi karşıtına dönüşmek demek."
Kitap Tanıtımından:
Bağlayıcı olması beklenir kardeşliğin. Öyle umulur. Kardeşler birbirlerine borçludur ya; bir soluk, bir omuz, bir teselli...
Yine de düşünceler karmaşıklaşınca zihinde, unutulabilir borçlu addedildiğimiz görevler.
Bu kitap, dünyaca ünlü psikanalist Sigmund Freud'un ve onun dört kız kardeşinin gerçekte de yaşanmış sarsıcı öykülerini anlatmaktadır. Freud, İkinci Dünya Savaşı döneminde Viyana'ya girmek üzere olan Hitler'in yaratacağı yıkımdan kurtarılmak için Londra'ya götürülür. Ona Londra'ya geçmesi için yardım eden kimseler, yanına almak istediği insanların isimlerini bir liste haline getirmesini isterler. Freud o listeyi hazırlar. Eşi ve çocukları dışında eşinin ailesi, doktoru, doktorunun ailesi, hizmetçileri, hatta küçük köpeği bile vardır listede. Ancak dört kız kardeşi yoktur.
Freud'un seçimi kardeşlerinin kaderini nasıl şekillendirecektir?
O karanlık günlerde verilen bir sınavdır belki de yaşananlar; kardeşlikle ilgili bir sınav. Belki de bir iç savaş; galibi de mağlubu da belli olmayan...
"Nefis bir roman... Beni böylesine etkileyen başka bir kitap hatırlamıyorum."
-Vesna Mojsova-Cepiısevska (Makedonya)-
"Ustaca ve çarpıcı."
-Knack (Belçika)-
"Smilevski değişik ve ayırt edici tarzıyla, iç yaşamımıza ve fikir dünyamıza güzel bir bakış açısı getiriyor."
-Boek (Hollanda)-
"José Saramago gibi kuvvetli, çok yönlü ve detaycı bir yazar."
-La Repubblica Gazetesi (İtalya)-
Kitabı, D&R'ın 9.90'lık standından almıştım. Arka kapak yazısı çok ilgimi çekmişti.
Ne demiş efendim arka kapakta?
"Bu kitap, dünyaca ünlü psikanalist Sigmund Freud'un ve onun dört kız kardeşinin gerçekte de yaşanmış sarsıcı öykülerini anlatmaktadır. Freud, İkinci Dünya Savaşı döneminde Viyana'ya girmek üzere olan Hitler'in yaratacağı yıkımdan kurtarılmak için Londra'ya götürülür. Ona Londra'ya geçmesi için yardım eden kimseler, yanına almak istediği insanların isimlerini bir liste haline getirmesini isterler. Freud o listeyi hazırlar. Eşi ve çocukları dışında eşinin ailesi, doktoru, doktorunun ailesi, hizmetçileri, hatta küçük köpeği bile vardır listede. Ancak dört kız kardeşi yoktur.
Freud'un seçimi kardeşlerinin kaderini nasıl şekillendirecektir?
O karanlık günlerde verilen bir sınavdır belki de yaşananlar; kardeşlikle ilgili bir sınav. Belki de bir iç savaş; galibi de mağlubu da belli olmayan... "
Yani Nazi zulmünden kaçma fırsatı varken ve yanında götürebileceğin kişileri seçme şansı tanınmışken, insan niye ailesinden sonra oyunu kız kardeşlerinden yana kullanmaz diye merak etmiştim açıkçası.
Freud'un bu davranışının altında yatan nedenleri okuyacağımı sanmıştım kitabı alırken.
Okumaya başlayınca, ha şimdi ha bu bölümden sonra Freud'un niye kardeşlerini geride bıraktığını anlatacak derken bir baktım kitap bitti:)
Freud'un en çok sevdiği kardeşi Adolfina'nın ağzından anlatılıyor tüm hikaye.
Çocukluktan itibaren Adolfina'nın Freud'la olan yakın ilişkisi, annesinin Adolfina'ya olan soğuk davranışları ve bu durumun Adolfina'da açtığı büyük yaralar, Adolfina'nın hayatındaki hayal kırıklıkları ön planda daha çok.
Adolfina'nın iç dünyasını okuyoruz aslında, Freud ve diğerleri yan karakterler.
Sözün özü kolay okunan bir kitap ama benim gibi Freud'un davranışı üzerine çözümlemeler beklerseniz hayal kırıklığına uğrarsınız...
Altı Çizilenler:
"Bu dünyaya gelecek kuşaklarını bırakanların, dünyadan daha zor göç ettikleri söylenir; çünkü ölüm onları kurdukları dünyalarından ayırır."
""Affedilecek bir şey yok," dedim ona. Yaptığın hiç bir kötülük yok. İyi bir şey yapma imkanını kaçırdın o kadar. Hepimiz hayatımızda bazen çok iyi şeyler yapma imkanını kaçırıyoruz. Kaçırdığımız imkanlardan hangisinin kötülüğe bir insanı yutma iznini vereceğini bilemeyiz."
"Mutluluk tıpkı günah gibi ona bakanların gözündedir."
"Ölümün yaklaştığı insanlara bakarken, ölürken herkesin farklı olduğunu ama yine de herkesin birbirine benzediğini düşündüm: herkes nefes vererek can veriyor, fakat herkes kendine göre nefes veriyor."
"Baksana etrafımızda ne kadar güzellik var. O da ne kadar çok teselli demek. Tabii bu da teselli kadar çok acı var demek. Çünkü tesellinin her zaman bir nedeni vardır "
"Delilik bir şeyin yeşil olduğunu görmek, fakat herkesin onun kırmızı olduğuna seni inandırmasıdır."
"Bütün normal insanlar aynı şekilde normaldir; ama her deli insan kendine özgü bir şekilde delidir."
"Zamanında görülmesi gereken bazı şeyler var. Ne daha erken ne de daha geç."
" Deliliğin ve normalliği ayıran şey korkudur. Normallik delilikten korkuyor, delilik de normallikten. Eğer delilik normalliğin gerçeklerini kabul ederse, gerçek dışı yarattıklarını görür ve onlar da yok olur, onların yok olmasıyla delilik de yok olur. Eğer normalliğin deliliği dikkatlice incelerse, orada sadece delilik için değil, kendisi için de dayanılmaz gerçekleri görür, dış cephesi patlar, zırhı kaybolur, yanında taşıdığı normallik dediği bütün anormallikler ortaya çıkar ve bu yıkılan normalliğin yerinde delilik hükmeder. O diğer şeyle yüz yüze gelmemek delilik içinde normallik içinde ölüm demek, kendi karşıtına dönüşmek demek."
Kitap Tanıtımından:
Bağlayıcı olması beklenir kardeşliğin. Öyle umulur. Kardeşler birbirlerine borçludur ya; bir soluk, bir omuz, bir teselli...
Yine de düşünceler karmaşıklaşınca zihinde, unutulabilir borçlu addedildiğimiz görevler.
Bu kitap, dünyaca ünlü psikanalist Sigmund Freud'un ve onun dört kız kardeşinin gerçekte de yaşanmış sarsıcı öykülerini anlatmaktadır. Freud, İkinci Dünya Savaşı döneminde Viyana'ya girmek üzere olan Hitler'in yaratacağı yıkımdan kurtarılmak için Londra'ya götürülür. Ona Londra'ya geçmesi için yardım eden kimseler, yanına almak istediği insanların isimlerini bir liste haline getirmesini isterler. Freud o listeyi hazırlar. Eşi ve çocukları dışında eşinin ailesi, doktoru, doktorunun ailesi, hizmetçileri, hatta küçük köpeği bile vardır listede. Ancak dört kız kardeşi yoktur.
Freud'un seçimi kardeşlerinin kaderini nasıl şekillendirecektir?
O karanlık günlerde verilen bir sınavdır belki de yaşananlar; kardeşlikle ilgili bir sınav. Belki de bir iç savaş; galibi de mağlubu da belli olmayan...
"Nefis bir roman... Beni böylesine etkileyen başka bir kitap hatırlamıyorum."
-Vesna Mojsova-Cepiısevska (Makedonya)-
"Ustaca ve çarpıcı."
-Knack (Belçika)-
"Smilevski değişik ve ayırt edici tarzıyla, iç yaşamımıza ve fikir dünyamıza güzel bir bakış açısı getiriyor."
-Boek (Hollanda)-
"José Saramago gibi kuvvetli, çok yönlü ve detaycı bir yazar."
-La Repubblica Gazetesi (İtalya)-
Hala başlayamadım buna. Sen kolay okunur demişsin bir yerde de "belli bir felsefe birikiminiz yoksa zor okursunuz" yazıyordu. Bak okurun iyisi nasıl kolay okuyor. Cidden kaliteli okumalar yapmanın faydası bu bence :)
YanıtlaSilAllah Allah şaşırdım gerçekten bu yoruma, kendimi yetersiz buluyorum okumalar konusunda ama felsefik bulmadım ben kitabı hatta Freud denince akla gelen psikanaliz bile tadımlık düzeydeydi bence.
SilBu kitabı ben de D&R'ın kampanyalı kitaplar stantında görmüştüm. Alsam mı almasam mı diye tereddüt edip almadım. Yazını okuduktan sonra almadığıma memnun oldum, pek ilgimi çekmedi çünkü.
YanıtlaSilesas amaç Freud sa yanlış bir seçim olur ama Adolfina'nın hayatı merak konusuysa okunabilir. yardımcı olabildiğime sevindim:) sevgiler...
SilNiye kardeşlerini de yanına almadı ki su anda bende onu merak ettim. Ama sanırım alsam da öğrenemicem :)
YanıtlaSilen azından bu kitaptan öğrenmek mümkün değil:) belki başka kaynaklardan;)
Silbenim de isimden dikkatimi çekmişti fakat edinememiştim , beklesin biraz daha :D
YanıtlaSilisim, arka kapak yazısı, kapağı ve kitabın ciltli olmasına rağmen ucuz oluşu beni pek cezbetmişti ama benim beklentime yanıt vermedi, ne diyelim kısmet diilmiş:)
Sil