6 Mayıs 2016 Cuma

MÜTEVAZI BİR İNTİKAM- Bahadır Cüneyt Yalçın


Roman
285 sayfa
April Yayıncılık

İtiraf ediyorum yazarı hiç duymamıştım, böyle bir kitabın varlığından dahi haberdar değildim. (Afili Filintalar'da yazıyormuş, sonradan öğrendim.)

2 tane çok samimi olduğum, kitap kurdu arkadaşım var, bazen kargo parası ödememek için siparişlerimizi birleştirir, buluştuğumuzda da kitapları sahibine ulaştırırız. Acelemiz yok yani kitaba ulaşmak için, artık ne kadar okunmamış kitap stoğuna sahip olduğumuzu siz hesap edin:)

Birbirimize kitaplarımızı ödünç veririz ama ilk, sahibinin okumasını gözetiriz; sonrasında isteyen kitabı talep edebilir:)

Aslında resmi bir şekilde böyle bir kural koymadık ama 


"Canım yaa sende şu kitap var mıydı, okumuş muydun?"

"Var ama daha okuyamadım:)"

"Haa tamam o zaman sen oku, alırım ben bilahare;)"

şeklinde gelişen çok diyaloglarımız oldu:)

Bu kitabı aslında arkadaşım istemişti. Ben de hiç duymadım ya, kitap elime ulaşınca "ne menem bi şeymiş bi bakiim" dedim okumaya başladım:) 

Kısa kısa bölümlerden oluşuyor zaten kitap. Bir bölüm okudum "hmmm güzelmiş" dedim. Kapatacakken "ikinci bölüme de bakmanın bir zararı olmaz sanırım" dedim. Onu da okudum:) 

Sonra bir baktım ki ben bildiğin okuyorum kitabı:)

Kendimle çok savaş verdim!:) "terbiyesizlik bu yaptığın! emanete hıyanet ediyorsun" dedim, kulağımı çektim ama gene de söz geçiremedim kendime, nihayetinde güzel bir kalemle tanıştım ve gayet keyifli bir kitap okudum!:)

 Cezaevi manzaralı bir eve taşınan Ali Küflü, yeni evine ve tuhaf komşularına alışmaya çalışırken ve bu süreç gayet de sancılıyken, cezaevinden saçma sapan mektuplar almaya başlar.

 Kont IV. Ramon imzalı bu mektuplara Ali bir anlam veremez.

Bir süre sonra kendisine mektup yazan mahkum hapisten kaçar ve Ali'nin evine sığınır.

Ali de istemeden bir macera içinde bulur kendisini:)

Çok çok eğlendim ben bu kitabı okurken. Faydalı bilgiler de edindim:) Hani Kardeş Payı'nın başında ilginç bilgiler verilirdi ya işte o türden bilgiler var kitapta:)

Misal;

Diş çürümesi iyi bir şeymiş eskiden. 16. yy. da İngiltere'de aşırı şeker tüketimi nedeniyle zenginlerin dişleri çok çürüdüğü için halk arasında dişleri siyaha boyatmak moda olmuş, böylece zengin gösteriyorlarmış.

1873'te ABDli Jefferson ile İngiliz Dufton bilardo maçı oynamışlar. Dufton istekayla, Jefferson ise burnuyla oynamış ve 47 sayı farkla yenmiş:))

Üşenmedim araştırdım doğruymuş!:))

Karakter açısından gayet zengin bir kitap olmasının yanı sıra karakterlerin birbirleriyle bağlantıları da çok hoş kurgulanmış ayrıca. Yalnız bir ara devrelerim yanıyordu, itiraf edeyim:)

Çok uzattım farkındayım, dayanamayıp Kont IV. Ramon imzalı bir mektup da paylaşıp kaçıyorum:)


Altı Çizilenler:

"Düğün makyajı insanların acı çekmesinden zevk duymaktır. Güzellik yüce yaratıcıdan borç almak, düğün makyajı ise haciz gelmesidir. Düğün makyajı, kadınların toplumdan intikamıdır."

""Elektrik kesilince ya da aşka düşünce gelir aklına" dedi Aleksi Pavloviç. "Mum değil, bu herkese oluyor mu diye pencereden bakmak.""

""İnsanlık tahterevalliye binmeye benzer," dedi Aleksi Pavloviç. "Ağır ya da kalabalıksan kontrol sendedir ama böyle gökyüzüne yükselemezsin.""

"İnsan özel bir duygu besleyemediği ama aynı havayı soluduğu kişilere tavırlarıyla yücelir. Öyle kimselerle karşılaşıyorum ki tanımadıklarına canavarlaşırken arkadaşına melek oluyor. Merhametin yarımı olmaz. Bazen "Vah!" derler. Yetmez. Ah ile Vah iki kardeştir. Yalnızca birinin canı acır."

"Paket lastiği üreten bir kişi olsaydım insanlığa yararımdan emin olurdum. Birçoğumuz için en büyük talihsizlik, insanlığa faydalı mı yoksa faydasız mı olduğumuzu bilemememiz bence."

"Sen acıkınca ben ekmek olurum. Sen sabah olunca ben boş salıncak. 
...

Sen gülünce cumartesi olur, çizgi filmler başlar. Sen gülünce balkon serinler. Sen gülünce, ders biter, aşıcılar gelmekten vazgeçer.Sen gülünce perde açılır, Kızılderililer hiç ölmez. Sen gülünce cereyanlar gelir, Metin gol atar, Rıdvan sahalara döner."

Arka Kapaktan:

"Annem Kur'an okurdu, babam ansiklopedi. Ahlakımı annemden, bilimimi babamdan almışım.

Çocukluğum sefertası gibi bir apartmanda geçti. Üç katlıydı, kızartma kokardı."

April Yayıncılık heyecanla sunar.

Bahadır Cüneyt Yalçın.

Yeni bir eve taşınıyorsunuz.

Deli saçması, İspanyol paça mektuplar almaya başlıyorsunuz.

Mektupları yazanın semtinizde bulunan hapishanedeki bir mahkûm olduğunu anlıyorsunuz.

Bir akşam eve geliyorsunuz ve…

Deli mahkûm karşınızda…

Ve sizin kahramanı olduğunuzu söylüyor!

Kuş kafesi kokan, duvarları kitap sayfalarıyla kaplı bir evde spor yazıları yazan inovatif anarşist Ali.

Uğruna hapisten kaçılan Selin, uğruna hapise düşülesi cevval Şevval.

Pırlanta asker Muhterem, utanmaz mafyöz Tanju.

Aleksi bir polisiye, Aleksi bir dram, Aleksi Pavloviç.

Tren, katır, traktör ve kahkaha dolu bir yol hikâyesi…

Mütevazı Bir İntikam.

"Bizi kelimeler kurtaracak.

10 yorum:

  1. Aslında kitap okumaktan nefret ederdim ama biri sayesinde artık kitapsız olmuyor diyebilirim :) Yolum bloğunuza düştü ve çok hoşuma gitti takibinizdeyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne mutlu o birine;) keyifli okumalarınız olsun hep:) hoşgeldiniz, çok teşekkür ederim, mutlu oldum:)
      sevgiler...:)

      Sil
  2. April'dan çıktıysa bile bir ilgi çekiciliği oluyor kitabın. Kesinlikle listeme aldım ama biraz ileri tarihlerde okurum heralde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. di mi?;)
      ah o listeler hiç bitmiyor:) az zamanda çok çok kitap okuyabilsek keşke:)

      Sil
  3. Ah ne kadar da mütevazi bir intikam :)

    YanıtlaSil
  4. ya ben kitabı gördüm , merak ta ettim ama edinemedim , bu arada arkadaşlarınla arkadaş olabiliyor muyuz :D

    YanıtlaSil
  5. Uygulamanıza bayıldım :D İyi ki de okumuşsuun :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. böyle arkadaşlar candır!:) evet bence de:))

      Sil