NAGAZAKİ- Eric Faye

88 sayfa

Roman

Sel Yayıncılık

Çeviri: Nilda Taşköprü

Bir insanın yaşamını dolduran yalnızlık bu kadar sade ve bir o kadar da  dokunaklı başka nasıl anlatılabilirdi acaba?

Bir meteorolog olan Shimura, 56 yaşında ve yalnız yaşayan bir adamdır.  

Belki yılda 1 kere görüştüğü kız kardeşinden başka hayatta kimsesi yoktur. 

Yalnızlığına ve tekdüze devam eden yaşamındaki düzene iyice alışan Shimura, zaman zaman buzdolabından yiyeceklerin eksildiğini fark eder. 

Başta hatayı kendinde arayarak durumu dalgınlığına verir. Ancak gitgide evinde eksilen yiyeceklerin, yeri değişen eşyaların, dalgınlığının veyahut da hayal gücünün bir ürünü olmadığına karar verir. 

Ve bir kamera satın alır.

Geriye sadece düzeneği kurup, sonucu görmek kalır. 

Bu roman Mayıs 2008'de bir çok Japon gazetesinde yayımlanan gerçek bir olaydan esinlenerek yazılmış.

Yalnızlığın, vicdan sömürmeden, salt yaşamın bir gerçeği olarak aktarıldığı bu kısacık romanda, Japonya'daki ekonomik krizden tutun da Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarına, Japonya'da insan ömrünün uzaması ancak insanların bir o kadar da yalnızlaşması sonucunda robotların yaşlılara refakat edecek olma ihtimaline bile değinilmiş. 

Roman, 2010 yılında Fransız Akademisi Büyük Roman Ödülü'nü kazanmış.

Ve son olarak, kitabı kapatıp üzerine düşünmeye başladığımdan beri kafamın içinde, arka planda çalan şarkıyı da sizinle paylaşmadan olmaz!:)

Altı Çizilenler:

"Hafızasının tereddütlerini insanın yorgunluğa yorması ne kadar çekicidir... Yorgunluk neyin kusurunu örtmemiştir ki!?"

"Başarılı olanları hiç bir zaman sevmemişimdir. Başardıkları için değil ama başarılarının, körleşmiş bir Ben'in oyuncağı haline geldiği için. Ne pahasına olursa olsun Ben diye düşünmek insanın sonudur."

"Bir önceki ben rafa kaldırıldı, kimse onu tekrar bulamaz, ayrıca kim onunla ilgilenir ki? İşte ne gurur duyulası ne de utanılası bir yanı olan bu adamla ortak noktamız buydu: hiçbir şeydik."

Kitap Tanıtımından:

Nagazaki'nin banliyösünde yalnız yaşayan Shimura-san'ın düzenli hayatı bir gün tuhaf bir biçimde değişir; evinde nesneler, esrarengiz bir şekilde yer değiştirip yiyecekler kayboluyordur. Bu bir hayaletin işi midir yoksa Shimura-san'ın sanrısı mı? Gerçek, gizlenmiş bir kamera sayesinde ortaya çıkar.

Yaşanmış bir olaydan esinlenen, Fransız Akademisi Büyük Roman Ödülü'nü kazanmış Nagazaki, üzerine Japonya tarihinin gölgesinin düştüğü ve suçluluk, utanç, yalnızlık, pişmanlık temalarını harmanlayan küçük ancak çarpıcı bir anlatı…