28 Eylül 2016 Çarşamba

AŞIK PAPAĞAN BARI - Nazlı Eray



189 sayfa
Merkez Kitapçılık
1. Basım: Aralık 2007
İlk baskı 1995, Can Yayınları
Roman

Nazlı Eray ismini duyalı bir hayli olmuştu ama okumak bu zamana kısmetmiş.

Kitaplarının %50 kampanyaya girdiğini öğrenince internetten küçük çaplı bir araştırma yapıp en çok beğenilen kitaplarından  3 tanesini seçmiştim...

Aşık Papağan Barı'ndan başlamayı tercih ettim ben, neden diye sormayın, ben de bilmiyorum çünkü, istemsizce elim ilk ona gitti:)

Roman, başkahramanımız olan kadının bir kaza sonrasında kendine gelmesiyle başlıyor. Üzerine eğilmiş bir takım yüzlere, göğsünde hissettiği dayanılmaz acıya ve kulağına çalınan "ölüm, şok, kurtulma" temalı sohbetlere anlam vermeye çalışırken yanıbaşında yer alan koruyucu meleği Hasan ona her şeyi açıklar...

Kalbine siyah bir opel vectra saplanmıştır ama bir yandan doktorlar bir yandan da oto tamircisi ile çekici onu kurtarmaya çalışmaktadırlar...

Siyah opel vectranın içinde de biri vardır sanki, peki acaba o yaşıyor mudur?

Nazlı Eray size fantastik bir dünyanın kapılarını aralıyor. Bu kitabı okuyacaksanız eğer ve her şeyi mantık eksenine oturtmak gibi bir huyunuz da varsa lütfen bir kenara koyun bu huyunuzu:) Bazen bazı şeyler sadece olur, o kadar...

Kitabı çok yaratıcı ve esprili buldum. Cinci Kebir, rüya merkezini işleten devanası, dudak (evet evet bedeni olmayan bir dudak da karakter olarak karşınıza çıkıyor:)), aşık papağan, Vicky, Melek Hasan ve daha bir sürü yan karakterlerle gayet zengin bir roman...

Rüyalara sızılıyor, hoooop bir bakıyorsunuz mekan değişiyor, dünyanın öteki ucuna gidiliyor, geçmişe dönülüyor, hafızada iz bırakan anılar ziyaret ediliyor, rüya gerçek birbirine karışıyor...

Romanın hızlı temposu karşısında başınız dönebilir, uyarayım:)

Altı Çizilenler:

"Keşke, dünyadaki ilk günümüz gibi yaşayabilsek her günü. Ya da son günümüz gibi..."

""Yaşam çok kısa..." diye mırıldandım.
"Kaç metre?" diye sordu dudak.
"Bilmem, birkaç elbiselik...
Bir çocukluk,
Bir gelinlik,
Bir yaşlılık elbisesine ne giderse..."

Kitap Tanıtımından:

Fantastik edebiyatın kraliçesi Nazlı Eray aşkın hiçbir şeyle sınanamayan gücünü anlatıyor!

Aşık Papağan Barı, aşkı öğrenmek isteyen bir erkeğe aşkı öğretmek için yazıldı. Kitap yazılırken o, yazılan bölümleri coşku ve heyecanla okuyordu. Ne yazık ki 19 Haziran 1995'te, Kulu yakınlarında geçirdiği bir kazada yaşamını yitirdi. Arabası dört takla atmış, yolun kenarındaki topraklık bir alana saplanmıştı. Fellini'nin film müziklerini çalan bir akordeona dönüşmüş arabasını görünce korkunç bir acı ve dehşet duydum. O ezilmiş çelik yığınından çıkmış, bana doğru koşuyordu. Öldüğünü bilmiyordu henüz. Ben de bir şey söylemedim. Saçları dağılmıştı. Kolundaki parçalanmış saat 6:20'yi gösteriyordu. Kitabın sonunu merak ediyordu. Her gece yazı masamın üstünde Âşık Papağan Barı'nın sayfalarını açık bırakırım. Bir de ufak ışık yanar. Ben görmeden gelip kitabı okuduğunu biliyorum.

-Nazlı Eray-

Büyük bir fantezi, bu fantezinin altında coşkuyla, duyarlıkla çarpan bir yürek, içtenliğin yazdırdığı öyküler. Dünyayı kucaklamak isteyen bir öykücü Nazlı Eray.
-Selim İleri-


8 yorum:

  1. çok ilgi çekici bir konusu var :D okumak gerek sanırım ki bu dönem hiç yapamadığım iş :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. oluyo öyle ara ara:) ama değişik bir kitap, farklı bir tarz denemek istersen şans ver derim:)

      Sil
  2. Kitap tasarımını beğendim özellikle :) Konusu da ilgi çekiciymiş gerçekten :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet kapağı ben de çok sevdim, konu da çok yaratıcıydı:)

      Sil
  3. Merhaba, Blog Atlası'nda blog sayfanızdan kısaca bahsettim. Bilgi vermek istedim. Bu adresten ulaşabilirsiniz: http://blog-atlasi.blogspot.com.tr/2016/09/kitap-sevinci.html

    Kolay gelsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim:) çok mutlu oldum:)) sevgiler..:)

      Sil
  4. Eray okumayı çok severdim ben , blogu O'nun kitabıyla yazmaya başlamıştım , fakat nedense bir türlü okuyamadım son yıllarda , dönüş şart :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aaa gerçekten mi?? uzun bir ara vermişsin o zaman, bi dönüş yapmak lazım yakın zamanda;)

      Sil