23 Şubat 2015 Pazartesi

ÇOCUKLUĞUN SOĞUK GECELERİ- Tezer Özlü


Yapı Kredi Yayınları
65 sayfa
1. baskı: Derinlik Yayınları, 1980
24. Baskı: Ekim 2014

Sayfa sayısı az ama etkisi büyük, anlamı yoğun kitaplardan biri daha...

Tezer Özlü'nün çocukluğunu, evliliğini, hastanede geçen yıllarını anlattığı bir kitap Çocukluğun Soğuk Geceleri. 

Kaldığı hastanede çalışan hemşirenin, gece vardiyasına getirdiği sevgilisinin önünde kendisinden soyunmasını istemesi, elektroşok korkusuyla hemşirenin dediklerini yapması...

Lise öğrencisiyken kendisini odasına kilitleyen ve üzerine saldıran doktorla yıllar sonra yeniden karşılaşmaları...

Elektroşoka direnmenin faydasızlığı karşısında çaresizce çekilen acılar...

Hayatının en mahrem anlarını, anılarını, duygularını büyük bir cesaretle anlatmış; güneşin doğuşuna, doğaya, insanlara bambaşka bir hassasiyetle bakmış yazar.

Kitabı okurken aynı hüznü, aynı kasveti siz de yaşıyorsunuz, ancak garip bir şekilde güneş açıyor ve içinizde umut yeşeriyor...

"Bazı kitaplar, gerçek yaşamdan daha duyarlı, daha büyük boyutlara götürüyor beni." diyor kitabında Tezer Özlü, işte benim de tam olarak anlatmak istediğim bu!



Altı Çizilenler:

"Yaşam, şimdi ancak kavranılması ve anlaşılması gereken; oysa yaşanması ve gerçeğine inilmesi ilerideki yıllara atılan bir yabancı öğe gibi önümüze getirilmiş. Coğrafya derslerine getirilen yerküre gibi. Kimse yaşadığımız mevsimin, günlerin ve gecelerin yaşamın kendisi olduğundan söz etmiyor."

"Hastalar ancak günlük yaşam içinde, yakınları arasında, davranışlarına hasta denilmeyen insanlar arasında iyi edilebilirler. Çünkü sinir hastalığı da bulaşıcı bir şey. Hem öyle mikrop almakla değil, bir insanın umutsuzluğunu derinden algılamakla bile geçebilir."

"Anlatamayacağım. Bu insanlar "Guguk Kuşu" filmini de, Napolyon'un yaşam öyküsünü de, limana yanaşan beyaz bir yolcu gemisini de, vitrinlerdeki yeni sonbahar giysilerini de aynı gözlerle seyredebiliyorlarsa elimden ne gelir?"


"Onların dünyasında iniş çıkışlar bu denli büyük değil. Onların dünyasında coşku delilik derecesine varmıyor. Onların dünyasında bunalım ölüm korkusuna, belki de ölüm isteğine dönüşmüyor....Onlar işlerine inanmış. Onlar başkaldırmayı savunurken, belli bir düzenin akışındaki yerlerini korumaya çalışıyorlar. Onlar, dolmuşa biner gibi evlenip, iner gibi boşanmıyor."

"Bu kapıların ardına bir kez daha dönmeyeceğimi biliyorum. Böylesi bir sefaleti hiçbir zaman yaşamayacağım. Direnmeliyim. Beni iyileştiren ne şok. Ne de ilaçlar. Beni iyileştiren, bu kliniklere bir kez daha kilitlenme olasılığının verdiği büyük ve derin korku."

"Bazı kitaplar, gerçek yaşamdan daha duyarlı, daha büyük boyutlara götürüyor beni."




Kitap Tanıtımından:

Tezer Özlü'nün bu ilk romanı, yaşamın yalnızca başlangıcını oluşturmakla kalmayan, sürekli dönülen, belki de hiç çıkılamayan çocukluğu yansıtıyor. Yetişkinlerin, tıpkı çocukluğa olduğu gibi, farklılığa da aman vermeyen dünyasına karşı yazar anıların çıplak gerçekliğine sığınıyor.Tezer Özlü, Türk edebiyatının nostaljik prensesi.

33 yorum:

  1. Etkileyi... Güzel tanıtım için telekkürler... Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben teşekkür ederim katkınız için:) sevgiler...

      Sil
  2. Bu Kafka'nın dediği gibi tam ''insanın içindeki donmuş denizlere vurulan bir balta'' misali bir kitapmış...ben Tezer Özlü Hiç okumadım bir tane okuyayım diyorum ama henüz seçemedim bakalım kısmet :) yorum çok güzel olmuş elinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu sözden sonra Kafka'yı acilen okuma isteği oluştu içimde...Ben ilk romanı olması sebebiyle bundan başladım. Evet insanı gerçekten sarsan bir kitap...Şimdi Eski Bahçe Eski Sevgi'yi okuyorum, henüz başındayım, öykü diye geçiyor ama okuduğum kadarıyla, anılarını( biraz kurgu da katmış olabilir tabi) kısa kısa kaleme almış yazar aslında ...Kitabın arkasında da "yaşamöyküsel esintilerin coşkusundan delici gözlem gücüne kadar, yazarın iç dünyasının panoramasını sunuyor bu kitap." demiş:)
      teşekkürler katkınız için...

      Sil
  3. çok güzelmiş ... Bu kapıların ardına bir kez daha dönmeyeceğimi biliyorum. Böylesi bir sefaleti hiçbir zaman yaşamayacağım. Direnmeliyim. Beni iyileştiren ne şok. Ne de ilaçlar. Beni iyileştiren, bu kliniklere bir kez daha kilitlenme olasılığının verdiği büyük ve derin korku."çok ama çok beğendim... teşekkürler

    YanıtlaSil
  4. Ne güzel anlatmissin. Bunu gecenlerde bir blogger arkadasimiz daha anlatmisti. Senden de duyunca kesin alip okuyayim dedim ama birden uzuntu sardi icimi. Cok uzucu geldi bana hayati :( sondan ikinci alinti boğazimda düğüm oluşturdu .bir ara okuyacağım merak ettim hepten. Eline saglik cok guzel yorum olmus. ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkürler canım:) üzülmemek elde değil malesef:( kitabı moralinin bozuk olduğu bir döneme denk getirme ama bence, daha beter dağıtır insanı sanırsam ki!

      Sil
  5. Merhaba , bir blog etkinliğinde sizi keşfettim ve izleyiciniz oldum sevgilerimle .
    Cafe Tigris
    Tigrisdriver.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hoşgeldiniz:) bu blog etkinliği çok faydalı oldu valla:)
      sevgiler...

      Sil
  6. hiç Tezer Özlü okumadım ama o kadar çok istiyorum ki okumayı :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. oku oku kısacık zaten, senin yorumunu merak ediyorum:)

      Sil
    2. en kısa zamanda okumalısın eylemcim

      Sil
    3. bi eline almaya bakardı zaten:) bakiciiim senin yorumuna da;)

      Sil
  7. Merhaba, bloğunuzu yeni keşfettim ve hemen takibe aldım. Bana da beklerim ;) Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba :) hoşgeldiniz , geliyorum hemen:) sevgiler...

      Sil
  8. çook sevdiğim yazar yaaaa. :) abisi de süfer. demir özlü :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. demir özlü'yü okumadım, ama sen diyosan onu da ekliim listeme o zaman:)

      Sil
  9. son yazıma bak ama taam mııııı :)

    YanıtlaSil
  10. Merakımı celbetti. Hiç duymamıştım daha önce oysa ki. Yazalım bunu da okuma listesine bakalım. Teşekkürler... :)

    YanıtlaSil
  11. Canım mimledim ben seni :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim canım:) yapcam en kısa zamanda inşallah:)

      Sil
  12. Tüylerimi diken diken eden kadın hele ki hastalık sonrası tanıştım kendisiyle ve hastanelerden çok çektiğim dönemde olunca tüylerim diken diken oldu okurken biraz deli biraz aşk kadını bana göre ve ne olursa olsun ama insan gibi insanmış vesselam bazı düşüncelerimiz uymasa bile ki uycak diye birşey yok bence harika bir yazar ve güzel insan .herkes okumalı tanımalı .sende çok güzel yorumlamışsın.benim bloguma da buyur birgün kahve içmeye :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dediğin çok doğru, kitabı okuduktan sonra şöyle bi internette bakındım kim ne düşünmüş ne yazmış diye... güzel yorumların yanı sıra çok acımasız yorumlarla da karşılaştım açıkçası; düşünceler, yaşam şekli uymayabilir ama saygı duymak, biraz olsun anlamaya çalışmak gerekir diye düşünüyorum.
      teşekkür ederim güzel sözlerin ve de katkın için:) ay gelirim tabi kiii;)

      Sil
  13. Kitap tanıtımı çok güzel olmuş. Ne zamandır kitap okuyamayan biri olarak canım çekti resmen okumayı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim, canını çektirdiysem ne mutlu bana:))

      Sil
  14. Tezer Özlü'nün tüm kitaplarını çok severim, öyle bir yazmış ki uzatmadan, dallanıp budaklanmadan; insanın içine işliyor, sızlatıyor. Keşke daha uzun bir ömrü ve daha çok kitabı olsaydı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. keşke...insanın aklında hep bir şeyler kalıyor bu genç ölümlerde.."acaba neler yapardı, nasıl güzel eserler ortaya koyardı?"...

      Sil
    2. bu kadar duyarlı bir insandan muhakkak güzel eserler çıkardı

      Sil