18 Aralık 2015 Cuma

UZAK TEPELER - Kazuo Ishiguro


161 sayfa
Yapı Kredi Yayınları
Roman
Çeviri: Pınar Besen

Kazuo Ishiguro'nun, internet alışverişlerimde sıkça aklımda düşen, bir türlü ismini aklımda tutamadığım, her defasında "Öksüzlüğümüz mü vardı bende? Beni Asla Bırakma mı vardı? Ne vardı ki yahu?" dememe sebep olan ve her defasında beni kitaplığın başına götürten kitabını da okumuş bulunuyorum, kitabın adını artık unutmam zannımca:)

Zira şöyle bir sayfaları çevirip baktığımda bol konuşmalı bir kitap olduğunu görünce "hmmm kolay okunur, sayfa sayısı da az zaten" dememe rağmen kitabı bitirdiğimde çeşitli olasılıklarla başbaşa ve sersemlemiş bir vaziyette "gene görünüşe aldandın ya!" dedirten bir kitabın adını kolay kolay unutacağımı zannetmiyorum!:)

Kitabın anlatıcısı Etsuko İngiltere'de yalnız yaşayan bir kadındır. Etsuko'nun büyük kızı Keiko'nun intihar etmesiyle Londra'da  yaşayan küçük kızı Niki kısa bir süreliğine de olsa destek amaçlı annesinin yanına gelir.

Bu sarsıcı olay ve Niki'nin gelişi Etsuko'yu geçmişe, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yeni yeni yapılanmaya başlayan Nagazaki'ye  götürür. O dönemde tanıştığı  ve kısa bir süre komşusu olan Sachiko ve kızı Mariko'yu anımsar.


Etsuko'nun gözünden biz de Japonya'nın 2. Dünya Savaşı sonrasında yaşadığı modernleşme hareketlerine tanık oluyoruz. 


Eğitimin, şehirlerin yeniden yapılanması, ataerkil toplum yapısında yaşanan değişmeler, savaşın insanların hayatını ters yüz etmesi neticesinde ayakta kalma, hayata tutunma çabaları..

Japonların ataerkil bir yapıya sahip olduklarını biliyordum da kadının kocasının oy verdiği partiye oy vermemesinin "batı özentiliği, geleneksellikten uzaklaşılması" bağlamında değerlendirildiğini bilmiyordum. Kitapta böyle bir örneği okurken çok şaşırdım doğrusu.


Başarısızlığın toplumca büyük bir ayıp olarak görüldüğünü ve toplumun başarısız, yoksul ( yoksulluk da bir çeşit başarısızlık sayıldığından o da ayıplanıyormuş) insanları dışlaması sonucu, harakiri de yapamayan bu insanların kendilerini eve hapsederek gerçek anlamda (arkadaştan geçtim ne ana ne baba ne kardeş kimseyle görüşmüyorlarmış) yalnızlığı tercih ettiklerini de (bu duruma hikikomori deniyormuş) bilmiyordum doğrusu. Hemen belirteyim kitapta böyle bir olay yok:) Ben öğrendim siz de öğrenin, ek bilgi olsun istedim:)


"Ben giriş, gelişme ve sonucu severim, her şey açıkça anlatılmalı ve bir nedene, sonuca bağlanmalı" diyenlerdenseniz bu kitap size göre değil. Zira dediğim gibi çeşitli olasılıklar ve bilinmezlerle baş başa bırakıyor yazar sizi.


Ama eğer "Aman canııım her şey de önümüze hazır mı konsun yani, azcık da ben kafa yorayım" diyorsanız kaçırmayın bu kitabı;)

Altı Çizilenler:

"Belleğin güvenilmez bir şey olabileceğini anlıyorum; çoğunlukla insan hangi koşullarda anımsıyorsa bellek onların rengini büyük oranda taşıyor, burada bir araya getirdiğim anılarım için de geçerli bu kuşkusuz. Örneğin o öğleden sonra yaşadığım şeyin bir önsezi olduğuna, o gün kafamdaki o tatsız imgenin, böyle uzun ve boş saatlerde insanın kafasından geçen sayısız düşlerden tam anlamıyla farklı-çok daha yoğun ve canlı- bir şey olduğuna kendimi inandırmanın bana çekici geldiğini anlıyorum."

Kitap Tanıtımından:
Japon asıllı İngiliz yazar Ishiguro, ilk romanı Uzak Tepeler'de büyük toplumsal dönüşümlerin bireyler üzerindeki yıkıcı etkisini, görev duygusu ile özgürlük arzusu arasındaki çatışmayı ve modern çağda kimlik arayışını ustalıkla anlatıyor.

İngiltere'de yalnız başına yaşayan yaşlı Japon kadını Etsuko'nun büyük kızı Keiko intihar eder. Kısa süre sonra Etsuko'nun küçük kızı Niki annesini ziyarete gelir ama anne kız arasındaki duygusal mesafe, Etsuko'nun anılarına gömülmesiyle daha da artar. İkinci Dünya Savaşı'nın bitişinden sonra ilk kocasıyla birlikte Nagazaki'de yaşayan Etsuko, o yıllarda komşusu Sachiko ve onun küçük kızı Mariko'yla kurduğu arkadaşlığı hatırlar. Bugünle ilgili bazı gerçekleri açıklayabilmek için, geçmişin bu dönemini gözden geçirmeye ihtiyacı vardır.

14 yorum:

  1. ne kadar güzel bir foto çekmişsiniz yalan yok ilk o dikkatimi çekti :) farklı bir kitaba benziyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaaa beğenmenize sevindim:) evet biraz kafa karıştırıcı da diyebiliriz:)

      Sil
  2. Altını çizdiğin kısım çok etkileyiciymiş...

    YanıtlaSil
  3. Güzel konusu var... Aldım notumu... Teşekkürler... Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. değişik, güzel bir kitap... teşekkür ederim katkınız için:) sevgiler:)

      Sil
  4. Güzel kitaptı:) sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikte, bazı şeyler muallakta kalsa da böylesi de güzel:)
      sevgiler:)

      Sil
  5. Kitabın tanıtımına da, fotoğrafına da bayıldım. Japon yazara göre bir fotoğraf tam:) bu kadar intihara meyilli olmalarının demek bir sebebi de başarısızlık...:( çok ilginç bir kültürleri var. Teşekkürler tanıtım için. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim, beğenmenize sevindim:) ay evet başarızlığı bu kadar takıntı yapmak da fazla sanki!:/ intihar edemeyenler de kendilerini yalnızlığa mahkum ediyor... bir şekilde kendilerini cezalandırıyorlar...ilginç gerçekten...
      ben teşekkür ederim katkınız için, sevgiler...:)

      Sil
  6. çok fena halde merak ediyorum bu yazarı , geçen yky'den bir kitabını da edindim , ha sıra ne zaman gelir orası muamma :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu kolay okunuyo ama bi başlasan çabuk biter:)

      Sil
  7. :) merhabaa blog keşif etkinliğinden geldim takipteyim sevgilerimle :)
    http://apaydindunyam.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba:)
      hoşgeldiniz, geliyorum ben de:)
      sevgiler...:)

      Sil