1 Aralık 2015 Salı

1984- George Orwell


350 sayfa
Can Yayınları
50. Baskı: Mart 2015
Çeviri: Celal Üster

Öyle bir gelecek hayal edin ki,

 Tek parti olsun ve bu partinin başında da "Büyük Birader" adında, her tarafta yer alan posterleri dışında cismine rastlanılmamış, esasında yaşadığı bile şüpheli olan bir lider olsun,

İnsanların evlerinde hiç kapanmayan ve sürekli partinin öğretilerini, tasvip ettiği yaşam biçimini dayatan yayınların yer aldığı ve yaşamınızı 24 saat gözetleyebilme imkanına sahip olan tele ekranlar olsun,

Bir erkekle bir kadının birbirinden hoşlanma ihtimali bile büyük bir tehdit oluştursun ve iğrenç bir şey gibi kınansın,


 Yaşamınız kaçınılmaz olarak diken üstünde hissetmenize yol açacak şekilde mercek altında olsun,

  Hal ve hareketlerinizin standart ölçülere uymamasının aleyhinize delil olarak kullanılmasının yanı sıra olmadık bir anda gözünüzün seğirmesi, hoşnutsuz bir ifadenin yüzünüze yerleşmesi, sebepsiz yere yanaklarınızın kızarması gibi şeyler bile şüpheleri üzerinize çeksin ve artık beyninizin, düşüncelerinizin de parti tarafından izlendiği, denetlendiği ve olmaması gereken düşüncelerin aklınızdan geçmesi halinde bile mutlaka cezalandırılacağınız hissi sürekli içinizde olsun,

Cezalandırma da günümüzde bildiğimiz anlamda hapis cezası, para cezası, uyarı, kınama gibi şeyler değil; buharlaştırma olsun yani ölmekle kalmayın bir zamanlar yaşamış olduğunuza dair hiç bir kanıt da kalmasın sizden geriye, ne bir fotoğraf, ne bir yazı...

Partiyi her zaman doğru ve haklı göstermek adına gazeteler, kitaplar sürekli olarak güncellensin (!) kısacası tarih sil baştan yeniden yazılsın,

Yenisöylem adı altında yeni bir dil yaratılmaya çalışılsın, bir çok sözcük sözlükten atılarak dilin gücü zayıflatılsın ki insanlar çok düşünmesin, duygularını zengin bir dil aracılığıyla detaylı bir şekilde ifade edip de düşünce suçu işlemesinler...

Nasıl hissettiniz?

Benim tüylerim diken diken oldu, göğsüm sıkıştı, "Allah'ım cehennemin dünya versiyonu mu bu?" demekten kendimi alamadım!

Kahramanımız Winston, böyle bir gelecekte, Okyanusya'da yaşamakta ve haber, eğlence, eğitim ve güzel sanatlara bakan Gerçek Bakanlığı'nda çalışmaktadır.

Winston'ın görevi tarihi çarpıtmaktır! Ama Winston körü körüne bir parti yandaşı değildir, partinin yaptıklarını sorgulamakta, tam manasıyla hatırlayamasa da geçmişin bugünden daha güzel olduğuna dair hisler taşımaktadır.

Ülkede Gerçek Bakanlığı'ndan başka 3 bakanlık daha vardır:

Yasa ve düzeni sağlayan Sevgi Bakanlığı,

Savaşlarla ilgilenen Barış Bakanlığı,

Ekonomi işlerinden sorumlu Varlık Bakanlığı.

Bakanlık isimleri, kendi içinde karşıt anlamlar içermesi nedeniyle çok manidar!

Ayrıca partinin sloganları da muhteşem!

Savaş barıştır.
Özgürlük köleliktir.
Cahillik güçtür.

Bu sloganların alt metnini de romandan okuyoruz.

1984'ü okuyup da etkilenmeyen var mıdır bilmiyorum! Mükemmel bir kurgu, mükemmel bir anlatım! Nasıl bir akıl ki bu güzellikte bir eser ortaya koymuş, hayran olmamak elde değil!

Orwell, yazdığı bir mektupta, kitabındaki gibi bir toplumun mutlaka gerçek olacağına inandığını söyleyemese de ona benzer bir toplumun gerçek olacağına inandığını ifade etmiş! 

Buna katılmamak mümkün mü?!

Çeviriye gelince... Celal Üster hakkında yorum yapmaya gerek yok sanırım! Üster'in çevirisiyle Hayvan Çiftliği'ni okumuştum daha önce, o da çok akıcıydı ve güzeldi.

Eserin adı niçin 1984 derseniz Üster'in önsözünde bunun cevabı var. Şöyle ki;

Orwell başta öykünün geçtiği yıl olarak 1980'i seçmiş. Hastalığı nedeniyle romanı tamamlaması uzayınca 1982 olarak değiştirmiş. Sonra da romanı tamamladığı yıl olan 1948'in son iki rakamının yerlerini değiştirerek 1984'te karar kılmış.

Roman, ülkemizde de ilk kez 1984 yılında yayımlanmış.

Son olarak;

"bu kült eserler de hep ağır gider",

" amaaaan şimdi kafam kaldırmaz",

"kim okuyacak şimdi öyle karanlık bir gelecek"

gibi yersiz ön yargılarınız varsa lütfen bu ön yargılarınızdan sıyrılın ve daha fazla ertelemeyin bu caanım kitabı!:)

Altı Çizilenler:

" Duygularını gizlemek, aklından geçenlerin yüzüne yansıması önlemek, herkes ne yapıyorsa onu yapmak, içgüdüsel bir tepkiydi."

"Proleterlerin güçlü siyasal düşüncelerinin olması istenen bir şey değildi. Onlardan tek istenen, çalışma saatlerinin uzatılmasını ya da tayınlarının kısıtlanmasını kabullenmeleri gerektiğinde kışkırtılabilecek ilkel bir yurtseverlikti."

" Duygularınızı değiştirmeleri olanaksızdı; siz kendiniz bile değiştiremezdiniz duygularınızı, isteseniz bile. Yaptığınız, söylediğiniz yada düşündüğünüz her şeyi en küçük ayrıntısına kadar açığa çıkarabilirlerdi; ama nasıl işlediğini sizin bile bilmediğiniz,yüreğinizin içi, sırrını korurdu."

"Felsefede, dinde, ahlakta ya da politikada iki kere iki beş edebilirdi, ama iş bir top ya da uçağın yapımına geldi mi iki kere iki dört etmek zorundaydı."

"Savaş her egemen kesim tarafından kendi uyruklarına karşı verilmektedir ve savaşın amacı toprak ele geçirmek yada toprak yitirmeyi önlemek değil, toplum yapısının hiç değişmeden sürmesini sağlamaktır."

"Oligarşik yönetimin özü babadan oğula geçmesi değil, ölülerin yaşayanlara dayattığı belirli bir dünya görüşü ve belirli bir yaşam biçiminin sürdürülmesinde diretilmesidir."

"İktidar bir araç değil, bir amaçtır. Kimse devrimi korumak için diktatörlük kurmaz; diktatörlük kurmak için devrim yapar."

" Hayatında ilk kez, bir şeyi gizli tutmak istiyorsan onu kendinden de gizlemen gerektiğini anlıyordu. Gizlediğin şeyin orada olduğunu bilmeli, ama gerekmedikçe adını koymamalı, belirli bir biçime bürünüp bilincine yansımasına asla izin vermemeliydin."

"Parti geçmişe el koyabiliyor ve şu ya da bu olayın hiçbir zaman olmadığınız söyleyebiliyorsa, bu hiç kuşkusuz işkenceden de ölümden de beter bir şeydi."

Kitap Tanıtımından:

Parti'nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (...) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.

George Orwell'in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kâbus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgâhlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır. 

Can Yayınları, bu "bütün zamanların kitabını" Celâl Üster'in özenli çevirisiyle okura sunmaktan kıvanç duyuyor.

22 yorum:

  1. Ayy orwell'in yorumu gelmiş ☆.☆
    Kitap ustune soylenecek hem cok söz var hem de hiç yok :D
    Cevirmen notu da sağlamdi :-)
    Cok sevindim kitabi okuduğuna :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet, sonunda yazabildim:)
      di mi yaa, muhteşem bi eser! hem saatlerce konuşmak istiyosun hem de "adam söylemiş her şeyi üstüne daha ne diyim" diyosun!:)
      bazı önsözler çok sıkıcı oluyo o yüzden önsöz okumayı sevmiyorum hatta favori önsözüm harper lee'nin bülbülü öldürmekteki önsözü!:) ama celal üsterinki hem sıkıcı değil hemi de faideli!:)
      ben de çok sevindim:) şimdi sapık gibi herkesi "bak oku, süper bi kitap, okudun mu nasıl buldun" diye sıkıştırırım artık!:)

      Sil
    2. Bülbülü öldürmek'in önsözünu hatirlayamadim.. hangi yayinevinden okumustun??
      Cemiyet kuralim biz.. 1984 mobbing cemiyeti :D
      Bi de adamin lafinin ustune de cok laflar söylenmiş internette.. sabitfikirde -sanirim- 3lü kombo yapmislardi, dehşet bir yazıydı.. cesur yeni dünya, fahrenheit 451 ve 1984..
      Bir de 'biz'i oku.. o da guzeldir, esin kaynağıdır orwell'in.. ama kendi icinde bisiler de vardir..

      Sil
    3. Altın kitaplardan okumuştum, arkadaşa ödünç verdim kelimesi kelimesine yazamıyorum ama "şükür ki Bülbülü Öldürmek'in önsözü yok, bir okur olarak önsözlerden nefret ederim" gibi bir şey yazıyordu!:)
      aaa merak ettim o yazıyı, cesur yeni dünyayı da okuyayım da bi araştırayım o zaman:)
      ya daha geçenlerde konuşmuştuk arkadaşla "biz"i!:) ivit o da listemde;)

      Sil
  2. yaa gece rüyamda bu kitabı okuyordum ne alakaysa :D o yüzden görünce hemen geldim^^ kitaplığımda olan ama hala okuyamadığım bir kitaptır kendisi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aaaa ne güzel bi tesadüf olmuş!:) bu bi işaret bence!;) hoşgeldin:) ayyyyy kitaplığında varsa mutlaka oku!:)

      Sil
  3. Okuduğum en güzel kitaptı.Taa 1948 den 1984 ü görmesi benim açımdan takdire şayan.Soluksuz okuyacağınız kitap lafından nefret ederim ama gerçekten bu lafında hakkını veriyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitabı bitirdikten sonra onu ben de düşündüm, okuduğum en güzel kitap mı acaba diye?! çok etkilendim ve beğendim! aklıma dönüşüm geldi, ondan da çok etkilenmiştim. sonra hayvan çiftliği de süperdi! küçük prens de çok iyi!:) ay hepsinin gönlümde yeri ayrı ama 1984 bir tık öne çıkıyor sanırım !:) bütün övgüleri hak ediyor valla!:)

      Sil
  4. Aşırı meraklardayım şu an en kısa zamanda okumak istiyorum ben de :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaaa Dilek'im mutlaka oku! çok seveceksin bak garanti!:)

      Sil
  5. Okunacaklar listemde olan bir kitap..Şimdi daha da merak ettim.
    Takipteyim, bende beklerim..Tebessumle=)
    http://guzelliksenfonileri.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. geciktirmeyin bence;)
      geliyorum hemen:) sevgiler...:)

      Sil
  6. Çok güzel bir yazı, teşekkürler! Uzun zamandır kitaplığımda okunacaklar arasında bekleyen bir kitap bu. Öyle güzel yazmışsınız ki sanırım bu akşam başlıyorum!
    Takipteyim, ben de beklerim. :)
    http://beatinthedrums.blogspot.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ay nasıl mutlu oluyorum böyle güzel şeylere vesile olunca!:)
      geliyorum hemen, sevgiler:)

      Sil
  7. Kültlerden... Okunmalı evet :)

    YanıtlaSil
  8. ne mi hissettim?
    yenitürkiye böyle bir yer olacak gibi hissetiim! işte tam da böyle olsa yine eyvallah deriz sesimizi çıakrtmayız gibime geliyor..
    çok uzak değil sanki..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hayvan çiftliğini okurken saçımı başımı yoldum resmen, ne kadar da tanıdıktı olaylar! kahramanlar değişse de hikaye hep aynı!
      bu kitapta da korktum, ciddi anlamda korktum...ama umutsuz olmuyor gene de umut etmekten vazgeçmedim...

      Sil
  9. Kült bir eser... Filmi de muhteşemdir ama kitap başlıbaşına benim için çok özeldir. Benim de bloğuma yazacağım kitaplar listesindedir :)
    Teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. filmi izlemedim henüz ama kitap muhteşem gerçekten!:)
      ben teşekkür ederim katkınız için..:)

      Sil
  10. Bu romanı Çok merak ediyorum. Distopya tarzında bir roman sanırım. En kısa surede okumalıyım;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet distopya ve muhteşem!:) ertelemeyin bence;)

      Sil